Türkçenin Kırşehir’de Uyanan Çerağı: Âşık Paşa Yazma Eser Sergisi, Kültür ve Turizm Bakanlığının destekleriyle, Valiliğimiz ve Türkiye Yazma Eserler Kurumu (TÜYEK) Başkanlığı işbirliğinde Kırşehir Ahilik Müzesi’nde sergileniyor.

Serginin açılış töreninde konuşan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcımız Sayın Nadir Alparslan, yaptığı konuşmada, serginin hem tarihsel hem kültürel açıdan büyük anlam taşıdığını belirterek, “Bu sergi sayesinde insanlarımız, atalarının bu topraklarda neler başardığını bir kez daha görme fırsatı bulacak ve geçmişin büyük birikimini yeniden hatırlayacaktır. Günümüz dünyasında insanlık; adaletsizliklerin, savaşların, şehitlerin, soykırımların ve türlü acıların yaşandığı zor bir dönemden geçiyor. Biraz önce de ifade edildiği gibi atalarımız, bin yıl önce Orta Asya’dan getirdikleri inanç ve medeniyet anlayışının gereğini yerine getirerek, büyük çalışmalar ortaya koymuş; ürettikleri eserlerle ve nihayetinde Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluşuna giden süreçle dünyanın en büyük medeniyetlerinden birini inşa etmişlerdir. Elbette bu başarı tesadüfen ortaya çıkmamıştır. Bunu başarmak için ilimden üretime, çalışmadan adalet anlayışına kadar birçok alanda doğru, düzenli ve ihlaslı bir çabanın gösterilmesi gerekmekteydi. Atalarımız da bunu yapmıştır. Ortaya koydukları eserler, Yazma Eserler Kurumunca büyük bir emekle derlenmiş ve günümüze taşınmıştır. Bugün elimizde büyük bir birikim, güçlü bir külliyat ve zengin bir edebiyat hazinesi bulunmaktadır." dedi.

Valimiz Sayın Murat Sefa Demiryürek, “Bugün burada, Türk kültür ve düşünce tarihinin en önemli isimlerinden biri olan Âşık Paşa’nın yazma eserlerini Kırşehir’de bir araya getiren bu seçkin serginin açılışında sizlerle birlikte olmaktan büyük memnuniyet duyuyorum. Bu sergi, yalnızca bir kültürel etkinlik değil; bu toprakların dilimize, ilme ve irfana yaptığı tarihsel katkının yeniden görünür kılındığı özel bir buluşmadır. Sergide yer alan eserler Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığımızın titiz çalışmalarıyla buraya ulaşmıştır. Bu eserlerin Kırşehir’de bir araya gelmesi hem tarihimize hem de kültürel hafızamıza duyduğumuz saygının somut bir göstergesidir. Emeği geçen tüm kurumlarımıza şükranlarımı sunuyorum. Kırşehir, asırlar boyunca yalnızca bir şehir değil; bilgeliğin, ahlâkın ve irfanın yoğrulduğu bir medeniyet havzası olmuştur. Âşıklık geleneğinden tasavvuf mekteplerine, ahi teşkilatından halk kültürünün inceliklerine kadar birçok değer burada doğmuş, burada şekillenmiş ve buradan Anadolu’ya yayılmıştır. Bu şehrin yetiştirdiği büyük isimlerden biri de hiç şüphesiz Âşık Paşa’dır. 13. yüzyılın çalkantılı döneminde yaşamış olan Âşık Paşa; ilmiyle, irfanıyla, eserleriyle ve dili önceleyen tutumuyla Türk kültür tarihinde müstesna bir yere sahiptir.               Âşık Paşa, Türkçenin henüz tam anlamıyla yerleşmediği bir dönemde, bu dili tercih ederek Garibnâme gibi önemli bir eseri kaleme almış; Türkçeyi hem düşüncenin hem tasavvufun hem de medeniyet tasavvurunun dili hâline getirme yolunda öncülük etmiştir. Bugün burada sergilenen yazmalar, bu öncülüğün somut ve tarihî vesikalarıdır. Bu sergi, Kırşehir’in kültürel mirasını görünür kılmanın ötesinde, özellikle genç kuşaklara tarihimizin bu mütevazı fakat güçlü hikâyesini aktarmayı da amaçlamaktadır. Âşık Paşa’nın eserlerinde vücut bulan hikmet ve dil hassasiyeti, bugün bizlere kültürel köklerimizi yeniden hatırlatmakta; aynı zamanda geleceğe daha güçlü adımlarla yürümemiz için ilham vermektedir. Bu vesileyle, eserlerin Kırşehir’e getirilmesinde katkı sağlayan Kültür ve Turizm Bakanlığımıza, Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığımıza, Ahi Evran Üniversitemize, müzelerimize ve tüm paydaşlarımıza yürekten teşekkür ediyorum. Sözlerime son verirken, Âşık Paşa’nın ilim ve irfanla yoğrulmuş mirasını, bu sergi vesilesiyle bir kez daha minnetle anıyor; sergimizin şehrimize ve kültür dünyamıza hayırlı olmasını diliyorum.” şeklinde konuştu.

Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanı Sayın Coşkun Yılmaz da serginin açılışında yaptığı konuşmada, “Başkanlığımız, Atalarımızdan miras kalan binlerce yıllık yazma eserleri toplamak, korumak, yaşatmak ve toplumla buluşturmak amacıyla 2010 yılında kurulmuştur. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın büyük kültürel hamleleriyle yalnızca Türkiye’nin değil, Türk ve İslam coğrafyasının uzun asırlara yayılan birikimi yeniden görünür hale gelmiştir. Bugün fizik, kimya, matematik, astronomi, coğrafya, tıp, kelam gibi aklınıza hangi alan geliyorsa o alanda yazılmış eserlerin yer aldığı, dünyanın en büyük ortak akıl hafızalarından birine sahibiz. Yaklaşık 800 bin eser, 500 uzman personel ve 460 binden fazla dijitalleştirilmiş eseri ‘yazmaeserler.gov.tr’ üzerinden tüm insanlığın erişimine açmış durumdayız. Kırşehir, yetiştirdiği büyük isimlerle, tarihi ve kültürel mirasıyla çok kıymetli bir şehrimiz. Türkiye Yazma Eserler Kurumu olarak İstanbul dışında ilk kez bir ilde böyle kapsamlı bir sergi açıyoruz. ‘Aşık Paşa’ sergisi bu anlamda bir ilk oldu" diye konuştu.

Konuşmaların ardından açılışı yapılan sergideki eserler incelendi.

Ardından, Kırşehir'deki ilk ve ortaokul öğrencilerimizin "Aşık Paşa’nın Torunları Yazıyor Projesi" kapsamında kaleme aldıkları hikayelerin yer aldığı stant ziyaret edildi.